Romatizma kadınlarda daha sık görülüyor

Uzmanlar, yapılan araştırmalarla romatizmanın tek başına bir hastalık olmadığının, çok sayıda hastalığı kapsayan bir tanımı olduğunun tespit edildiğini belirtiyor.

Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi Romatoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Taşkın Şentürk, stresin romatizmayı ağırlaştırabildiğini, ağrının derecesini etkileyebildiğini söyledi.

Prof. Dr. Şentürk, yaptığı açıklamada, romatizmanın tek başına bir hastalık olmadığını, çok sayıda hastalığı kapsayan bir tanımı olduğunu ifade etti.

200’den fazla romatizmal hastalık bulunduğunu ancak bunları genel olarak 3 grupta topladıklarını belirten Prof. Dr. Şentürk, bazı romatizma türlerinde mikroplar veya onun sonuçlarının hastalığa neden olabildiğine dikkati çekti.

Yaş, cinsiyet, kalıtım, meslek, travmalar, psikolojik faktörler, eklemlerdeki yükü artıran şişmanlık, damar yapısını bozan sigara kullanımının hastalığı tetikleyen faktörler olduğunu kaydeden Şentürk, hastalığın çocukluk çağında da görülebildiğini, yaş ilerledikçe hastalık sıklığının arttığını söyledi.

Kadınlarda 3 kat daha sık görülüyor

Temelde yumuşak doku romatizması dışında iltihabi romatizmal ve iltihabi olmayan romatizmal hastalıklar bulunduğunu söyleyen Şentürk, şöyle konuştu:
“Romatizmal hastalık vücudun her yerini tutar. Halk dilinde ’iltihaplı romatizma’ olarak bilinen Romatoid Artrit (RA) en sık görülen iltihabi eklem hastalığıdır. Yaklaşık 100 kişiden 1’inde görülür. Nadiren birkaç hafta veya ay sürebilir ancak genellikle ömür boyu devam edebilen bir hastalıktır. Kadınlarda erkeklere oranla 3 kat daha sık görülür. En sık 20-50 yaşlarında görülmekle birlikte çocuklarda ve gençlerde de görülebilir.

RA’nın ilk birkaç yılda kemiklerde hasara yol açtığına inanılmaktadır. Bu nedenle hastalığın erken tanı ve tedavisi büyük önem taşımaktadır. Eklemlerde şişlik olan kişiler RA taraması için mutlaka hekime başvurmalıdır. Romatizmal hastalıkların özellikle erken dönemde tanısı güç olabilir ve hastanın bir süre izlenmesi gerekebilir.”

RA tedavisinde istirahat ve egzersiz, stres azaltma, sağlıklı beslenme, ilaç tedavisi, cerrahi uygulama, rutin izleme ve bakımın devamlılığın çok önemli olduğunu bildiren Prof. Dr. Şentürk, “Ağrı ve fiziksel sınırlanmaya yol açan bu hastalık nedeniyle endişe, kızgınlık ve düş kırıklığı hissedilebilir, bu da stres düzeylerini artırabilir. Stres RA’nın direkt nedeni değildir ancak bazen stres hastalığı ağırlaştırabilir veya hissedilen ağrının derecesini etkileyebilir.” dedi.

Bazı hastaların ağrılarını hava durumuyla ilişkilendirdiğini kaydeden Şentürk, “Hasta, hava durumundaki değişiklikleri hisseder ve yakınmalarının kötüleştiğini söyler. Ancak özel bir iklimin RA etkilerinden koruyabildiğine veya onun etkilerini azaltabildiğine dair kanıt yoktur” dedi.

Herhangi özel bir besin maddesinin RA’lı hastalara faydalı veya zararlı olduğuna dair anlamlı bir kanıt bulunmadığını belirten Prof. Dr. Şentürk, “Bazı çalışmalar, bazı balıklarda bulunan Omega-3 yağ asitlerinin RA hastalığındaki iltihabı azalttığını göstermiştir” dedi.

SİZ NE DÜŞÜNÜYORSUNUZ?

E-posta hesabınız yayınlanmayacaktır. Lütfen bütün alanları doldurun.