Genç modacılar Dolce & Gabana’yı etkiledi

Butik tasarımından moda çekimlerine, çizim ve tasarımdan Yeni Zelanda’dan özel olarak getirdikleri yünden ürettikleri kumaşa kadar her şeyi kendileri hazırlayan İzmirli iki genç modacı, hazırladıkları koleksiyonla İtalyan moda devinin dikkatini çekti.

İzmir Ekonomi Üniversitesi Moda Tasarım Bölümünden geçen yıl mezun olan genç moda tasarımcıları Gizem Alanköy ve Merve Eron, bir alışveriş merkezinde butik açtı.

Sektöre ilk adımı attıklarında orijinal ve inovatif (yenileşimci) bir fikir bulmaları gerektiğini düşündüklerini, yaptıkları araştırmaların ardından Yeni Zelanda yünüyle karşılaştıklarını anlatan Merve Eron, bu yünü elde bükülmüş ipekle birleştirerek özel bir kumaş elde ettiklerini söyledi.

Eron, Türk kültüründe yeri olan, geleneksel bir ürün olan keçeye benzeyen ve “feni” adını verdikleri bu kumaşın öyküsünü şu sözlerle anlattı:

“Keçeyi, Anadolu’da çoğunlukla annelerin çocuklarına ya da kendilerine yelek, hırka yapmak için kullandıklarını görüyoruz. Biz de buradan esinlenerek annelerimizin isimleri olan Feride ve Nigar’ın ilk hecelerini kullanarak ‘feni’ adını verdik. Deneme yanılma yöntemiyle ipekleri, dantelleri, ham ketenleri “feni” ile konbinledik. Bunu Ödemiş ipekleriyle konbinleyip keçeliyoruz. Hava alan bir kumaş. Yazın serin tutan, teri emen, kışın sıcak tutan hafif bir kumaş. İster gece, ister günlük giysiler için çok kolay adapte edilebiliyor.”

Özel bir dikiş tekniğiyle mümkün olduğunca makas kullanmadan hazırladıkları kreasyonu, önümüzdeki aylarda Avrupa’daki organizasyonlarda, seminerlerde tanıtacaklarını belirten Eron, “Böylece çalışmalarımızı orada da duyuracağız. Avrupa’da müzelerde sergilenen ürünlerde kullanılıyor bu kumaş. Biz çok farklı bir boyut kazandırdık” dedi.

Kreasyonlarını kumaşından çizimine kadar tüm süreçlerini “kupon” olarak tasarladıklarını ifade eden Eron, “Yani aynı kumaştan bir tane daha yok, her giysi tek” diye konuştu.

Eron, “feni”yi kullanarak kişiye özel ayakkabı, bot yapacaklarını, çanta ve aksesuarlarda da kullanacaklarını, gelen talepler yönünde ham ipekle konbinleyerek gelinlik yapacaklarını söyledi.

Kısa zamanda her kesimden çok sayıda sipariş aldıklarını anlatan Eron, “Müşteriler inanılmaz derecede beğeniyor. Sanki insanlar bu materyali, bu farklılığı arıyorlarmış da bulamıyorlarmış gibi bir tepki alıyoruz” dedi.

“Dolce & Gabana ile sözleşme yaptık”

Çalışmalarıyla Dolce & Gabana’nın dikkatini çektiklerini belirten Eron, şunları ifade etti:

“Deriform firmasının sahibi bizi tesadüfen keşfetti. Kendisi ürünlerimizi çok beğendi ve dedi ki, ‘İnsanlar yeni arayışlar, yeni materyaller peşinde. Siz de bu çalışmalarınızı anlatan bir dosya hazırlayın. Bu şekilde D&G’nin baştasarımcısına bir sunum yapayım’ dedi. 58 sayfalık bir dosya hazırladık. Tüm kumaşlarımızın numunelerinden, moda çekimleri ve yaz-kış kreasyonumuzun bulunduğu dosyayı hazırladık. Şu anda sözleşmemiz onaylandı. D&G, kış kreasyonu için deriyle yaptığımız kombinasyonu çok beğenmiş, onay verdi. Kısa bir zaman içinde birlikte çalışmaya başlayacağız.”

Türkiye’nin moda merkezinin İstanbul olduğu yönünde bir genel kabul bulunduğunun hatırlatılması üzerine Eron, “Evet insanlar bize ‘Neden İstanbul’da değilsiniz?’ diyorlar. Biz İzmirliyiz. İzmirli kadın çok güzel giyinebilen, tam bir reprezanttır. Bu yüzden özellikle burada kalmayı tercih ettik” diye konuştu.

Fiyatlar 250 liradan başlıyor

Elle yapılan kumaşla hazırlanan her giysinin “tek” olduğu için maliyetin fabrikasyon ürünlere göre biraz yükseldiğini belirten Gizem Alanköy, “Eğer çok detaylı, kuplu, uzun, ağır bir elbise istiyorsanız, fiyatı biraz daha yükselecektir. Normal, günlük bir elbisenin fiyatı 250 liradan başlıyor. Abiyelerde biraz daha yükseliyor” dedi.

SİZ NE DÜŞÜNÜYORSUNUZ?

E-posta hesabınız yayınlanmayacaktır. Lütfen bütün alanları doldurun.