Uzun yaşamak için ipuçları

Uzun yaşamak için ipuçları
Uzun yaşamak için ipuçları

Vücutta meydana gelen ve önemsiz gibi görünen her belirtinin dikkate alınması gerektiğini ifade eden uzmanlar, sağlıklı ve uzun yaşamanın vücudumuza ne kadar iyi baktığımızla orantılı olduğunu belirtiyor.

Vücudumuza iyi baktığımız sürece hem sağlıklı hem de mutlu yaşarız. Bu nedenle önemsiz gibi görünen her belirtiyi dikkate almalı ve vücudumuzun sesine kulak vermeliyiz.

Yeme alışkanlıklarınızı değiştirin

● Ananas, Hindistan cevizi gibi farklı meyveleri tüketmek hem değişik tatları denemenize hem de sağlıklı beslenmenize yardımcı oluyor. Fakat bu tatları sürekli tüketmek, diğer meyve ve sebzelerden uzak kalmak uzun vadede sağlığınız üzerinde olumsuz etki yapabiliyor. Uzmanlar günde en az beş porsiyon sebze ve meyve tüketilmesi gerektiğini belirtiyor.

● Kan şekeri seviyenizin ve kandaki kolesterol düzeyinizin dengeli olmasını istiyorsanız sık aralıklarla küçük porsiyonlar tüketmelisiniz. Yemek yedikten sonra kandaki kolesterol seviyesi artıyor. Eğer günde üç defadan daha az yemek yiyorsanız yeterli miktarda besin alamazsınız.

● Yaşın ilerlemesiyle birlikte metabolizma da yavaşlamaya başlıyor. 50 yaşından itibaren 200’den az kalori almanız gerekiyor. Eğer aldığınız kalorileri yakamazsanız bu ayda 6 bin kalori ediyor. Bu nedenle düzenli olarak egzersiz yapmalısınız.

Kanser riskinizi düşürün

● Birçok kadın özellikle kilo alma korkusuyla sigara içmekten vazgeçemiyor. Oysa yapılan araştırmaların hiçbiri sigaranın kilo almayı engellediğini göstermiyor. Aksine her üç kanser hastasından birinin kansere yakalanma sebebinin sigara olduğunu gösteriyor.

● Kadınlarda en sık görülen kanserler arasında yer alan meme kanserinin nedenleri arasında alkol de yer alıyor. Günde iki bardak beyaz şarap içmek kanser riskini yüzde 8 artırırken bu risk günde üç bardakla yüzde 16’ya çıkıyor.

● Fazla kilolu olmak da kanser riskini artırıyor. Obezite hormon seviyelerini etkiliyor ve daha fazla östrojen salgılanmasına neden oluyor. Bu da daha çok mesane kanseri riskini yükseltiyor.

● Çok fazla pişmiş, barbekü yapılmış, yanmış yiyeceklerden de uzak durmak gerekiyor. Çünkü yanmış yiyecekler özellikle de etler kansere davetiye çıkarıyor.

Cildinizi önemseyin

● Özellikle nikel materyalinden yapılmış takılardan uzak durmalısınız. Çünkü bu takılar ciltte alerjiye ve kaşıntıya neden olabiliyor. Aynı şekilde parfüm de cildin düşmanlarından biri. Birçok parfüm ciltte alerjiye yol açıyor. Bu nedenle uzmanlar parfümü cilde değil, kıyafetlerinize sıkmanızı öneriyor.

● D vitamini vücut için gerekli olan vitaminlerin en önemlilerinden biri. Bu vitamin kalsiyumun emilimine yardımcı olurken kemiklerinizin güçlenmesini de sağlıyor. D vitamininin vücutta aktif hale geçmesini güneş ışınları sağlıyor. Fakat güneş ışığının cilt kanseri riskini artırması ondan kaçmamıza neden oluyor. Oysa günde 10 dakika güneş ışığına çıkmak vücut için yararlı oluyor. Eğer güneş ışığından yararlanamıyorsanız bu durumda D vitaminini balık veya vitamin takviyesi şeklinde alabilirsiniz.

● Kınadan yapılan geçici dövmelerden de uzak durmak gerekiyor. Çünkü bu kınaların birçoğunun içeriğine PPD isimli cilde zarar veren bir kimyasal ekleniyor. Bu kimyasal cildinizde kızarıklık, kaşıntı gibi reaksiyon verdiğinde hayatınız boyunca bununla yaşamak zorunda kalabiliyorsunuz.

● Retinol A içeren kremlerin büyük çoğunluğu kırışıklıklar üzerinde etkili oluyor. Fakat kırışıklıklardan korunmanın en önemli yolu çok fazla güneş ışığına maruz kalmaktan ve sigaradan uzak durmaktan geçiyor.

Bol bol hareket edin

● Aylık adet periyodunuzun kalori yakmanız üzerinde etkisi olduğunu biliyor muydunuz? Adet döneminizden bir hafta önce yüzde 30 oranında daha fazla kalori yakabiliyorsunuz. Bu dönemde bol bol bisiklet çalışabilir ya da yürüyüş yapabilirsiniz. Adetten bir hafta sonra ise östrojen seviyeniz oldukça düşük oluyor ve bu durum daha az yağ yakmanıza neden oluyor. Bu dönemde ise yoga yapabilirsiniz.

Egzersiz yaparken nefesinizi tutmamalısınız. Derin, rahat bir nefes alın çünkü derin nefes almak ciğerlerinizin kapasitesinin artmasını sağlıyor ve böylece vücudunuza daha fazla oksijen girmiş oluyor. Bu da egzersiz yaptığınızda daha iyi sonuç almanıza yardımcı oluyor.

Ağız sağlığını önemseyin

● Uzmanlar diş kanamasının hafife alınmaması gerektiğini belirtiyor. Çünkü kanayan dişler, diş eti hastalıklarını işaret ediyor.

● Yiyeceklerdeki gizli şekere de dikkat edilmeli. Mısır nişastası, glukoz ve maltodekstrin içeren besinler gizli şekere dönüşüyor ve dişlere zarar veriyor. Bu maddeler daha çok kekler, bisküviler ve bazı içeceklerde bulunuyor. Bu nedenle yiyecek alışverişi yaparken etiket okumayı alışkanlık haline getirmelisiniz.

● Diş fırçalarken dilinizi temizlemeyi de unutmamalısınız. Bu nedenle diliniz için ayrı bir diş fırçası ayırmalı ve dişlerinizi fırçaladıktan sonra dilinizin üzerinde kalan bakterileri bu fırçayla temizlemelisiniz.

Dişlerinizi günde en az iki defa fırçalamalısınız. Fakat çok sert şekilde fırçalamak dişleri beyazlatmıyor aksine dişlere zarar veriyor. Eğer diş fırçanız bir ayda şeklini kaybediyorsa dişlerinizi yanlış fırçalıyor olabilirsiniz. Bu konuda diş hekiminizden yardım alabilirsiniz.

Jinekoloğa gitmeyi ihmal etmeyin

● Birçok kadın klamidya enfeksiyonu tehlikesi altında olduğunun farkında bile olmuyor. Çünkü bu enfeksiyonun belirtisi hemen anlaşılmıyor. Tedavi edilmediğinde kısırlığa neden olan klamidyadan korunmak için cinsel ilişki sırasında prezervatif kullanmak gerekiyor. Eğer uzun süreli bir ilişkiniz varsa ve doğum kontrol hapı ya da diğer yöntemlerle korunmayı tercih ediyorsanız partnerinizle birlikte düzenli olarak kontrol yaptırmalısınız.

● Eğer adet döneminiz çok ağrılı oluyorsa ya da cinsel ilişki sırasında acı duyuyorsanız endometriozisden (çikolata kisti) şüphelenmelisiniz. Endometriozis rahim iç tabakasında bulunan ve her ay adet kanaması şeklinde dışarıya dökülen hücrelerin rahim dışında bir yere yerleşmesi olarak tanımlanıyor. Tedavi edilmediğinde ise kısırlığa yol açabiliyor. Eğer belirtiler varsa geç olmadan bir uzmana başvurmalısınız.

● Rahim ağzı kanserinden korunmak için her yıl smear testi yaptırmak gerekiyor. Bu test sonucunda çıkan normal olmayan hücreler mutlaka kanser habercisi olmasa da gözlemlenmesi erken teşhis için önem taşıyor.

● Eğer çocuk sahibi olmak istiyorsanız doğum kontrol hapını bıraktıktan sonra beklemeniz gerekmiyor. Çünkü hapla alınan kimyasallar vücuttan hemen atılıyor. Yani hapı çarşamba günü bırakıp cuma günü hamile kalabilirsiniz.

Gözlerinizi koruyun

● Güneş gözlüğü seçerken CE işaretinin olmasına dikkat etmelisiniz. Çünkü bu işaret UV ışınlarının yüzde 99’undan koruduğunu gösteriyor.

● Kontakt lens mi kullanıyorsunuz? O zaman düzenli olarak temizlemeyi ihmal etmemelisiniz. Kirli lensler gözlerinizin enfeksiyon kapmasına, bu da ciddi sağlık sorunlarına yol açabiliyor.

● Göz kontrolü çoğunlukla atlanıyor. Oysa gözlerinizi düzenli olarak kontrol ettirmeli ve retinanıza baktırmalısınız. Retinadaki damarlarda tespit edilen değişiklikler çoğu zaman yüksek tansiyon ve diyabet hastalığının belirtisi olabiliyor.

● İleri yaşlarda görülen yaşa bağlı maküler bozulma (ARMD) retinanın merkezinde bulunan detaylı görmeyi sağlayan makülayı aşamalı olarak etkileyen bir hastalık. Bu hastalığın oluşmasını önlemek için ise lutein içeren gıdalardan bol bol tüketmelisiniz. Unutmayın, lutein en çok ıspanakta bulunuyor.

SİZ NE DÜŞÜNÜYORSUNUZ?

E-posta hesabınız yayınlanmayacaktır. Lütfen bütün alanları doldurun.