“Beyaz atlı prensin” kapınızı çalmasını beklemek yerine, cesaretinizi toplayın ve beğendiğiniz erkeğe hislerinizi açıklamaktan çekinmeyin. Hem günümüz erkekleri, kendine güvenen ve ne istediğini bilen kadınlardan hoşlanıyor. Anlaşılan şu ki; kadınlar ilk adımı erkeklerden bekliyor…
Kadın-erkek ilişkilerinde biraz çekingen olan erkekler de bu cesareti gösteremeyince, karşılıklı bir bekleyiş başlıyor. Kadınlar bir “beyaz atlı prensin” hayalini kurarken, erkekler de bakışlarıyla, gülüşüyle kalbini çalacak “hayatının kadınını” arıyor.
Böylesi bir bekleyişin, kadın için de, erkek için de hiçbir faydası olmadığı ortada. O halde ne duruyorsunuz? İlk adımı siz atın! Bir erkekten hoşlanıyorsanız, duygularınızı kendinize saklamanın ne anlamı var?
Harekete geçin
Dün görüşlerine yer verdiğimiz psikologların da söylediği gibi, oturup beklemenin kimseye bir faydası yok. Üniversite yaşamınız boyunca ya da iş ortamlarında, birlikte olabileceğiniz özellikleri taşıyan hiç kimseyle karşılaşmamış olabilirsiniz. Ama ev ve iş dışında da kocaman bir dünya var ve bu dünyayı keşfetmek için sizin harekete geçmeniz gerekiyor.
İlgi alanlarınız doğrultusunda, değişik arkadaş grupları içinde yer almaya çalışın. Birçok kişi, günümüzün “modern çöpçatanlık” kurumları aracılığıyla kendine uygun birini bulmaya çalışsa da, uzmanlar, doğal bir ortamda gelişen yakınlaşmanın çok daha sağlıklı olacağını savunuyor.
Duygularınızı bastırmayın
Diyelim ki, katıldığınız gruplardan birinde tanıştığınız erkekten hoşlanmaya başladınız. Ortak ilgi alanlarınız, ortak zevkleriniz var. Onunla konuşmaktan, birlikte olmaktan zevk alıyorsunuz… Ama onun sizi sadece “arkadaş” olarak gördüğünü düşünüp, duygularınızı bastırmaya çalışıyorsunuz.
Böyle düşünerek, daha başlamamış bir ilişkiye kapılarınızı kapatmanın ne anlamı var?
Bakışlarınızla, davranışlarınızla ondan hoşlandığınızı hissetmesini sağlayın. Bunu hissettiği an, aranızda bir elektriklenme başlayacak ve yeni bir ilişkinin temellerini atmış olacaksınız. Bu arada zaman kaybetmeden, onunla beraber olmak istediğinizi söyleyin. Bunu sadece cinsel anlamda bir beraberlik olarak söylemiyoruz. Onunla daha sık görüşmek istediğinizi söyleyebilir, onu baş başa olacağınız ortamlara davet edebilirsiniz.
İlgi duyduğunuz erkeğe bu şekilde bir yaklaşımda bulunurken, kendi duygularınızın ve isteklerinizin her şeyden önce geldiğini unutmayın. “Etraf ne der?”, “Acaba annem (ya da başka bir yakınınız) onu bana uygun bulur mu?” gibi sizi sınırlayacak ve duygularınızı bastırmanıza neden olacak düşünceleri kafanızdan çıkarın. Siz bu birlikteliğin gerçekleşmesini istiyorsanız ve karşı taraftan da aksi bir işaret almadıysanız, harekete geçmek için hiçbir şey size engel olmamalı.
